Herkesin yakın çevrenizde sürekli beraber olduğu canım ciğerim dediği ailesi, dostları vardır.
O insanlarla beraberken onlarla iletişim kurarken kurduğunuz iletişim nasıl bir tür iletişim?
İnsanlarla bilhassa yakın çevrenizle kurduğunuz iletişimin temelinde ne var hiç düşündünüz mü?
Mesela; onlara duygusal baskı yapmadan sizin tarafınızdan yapılmasını istediğiniz bir şeyi yapıyorlar mı?
Başka bir deyişle onlara duygu sömürüsü yapmadan sizinle ilgileniyorlar mı?
Görünürde farklı görünse bile gizlice ancak anlaşılır bir biçimde duygusal şantaj yapmadan onları etrafınızda tutabiliyor musunuz?
Yakınlarınızdaki insanlara her tavrınızla, mimiklerinizle, onlarla konuşurken kullandığınız ses tonunuzla, sizinle sizin istediğiniz şekilde ilgilenmezlerse sizin çok üzüleceğinizi sonucunda hasta olabileceğiniz hatta ölebileceğiniz korkusunu alttan alttan yaşatıyor musunuz ?
Herhangi bir manipülasyon yapmadan onları bilinçlendirerek doğru bir yöne doğru yönlendirebiliyor musunuz?
Bütün bunları yapamıyorsunuz değil mi? Evet ve bu çok normal çünkü başka türlü nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz.
Çünkü size çocukluk ve erken yaş döneminizde böyle öğretildi ve bilinçaltınıza böyle davranmak kayıtlı ve bazen bu iletişim şekliniz sizi rahatsız etse de en iyi bildiğiniz hatta tek bildiğiniz iletişim şekli bu.
Ayrıca başkasına nasıl davranıyorsanız kendinize de aynısını yapıyorsunuz.
Yani insan iç dünyasında kendisiyle nasıl konuşuyorsa dış dünyayla da aynı şekilde konuşuyor.
*****************************************************************************************************************
İlişkilerinizin genelinde sürekli karşınızdaki insanı bir suçlama eğilimi taşıyor musunuz ?
Yani sanki karşınızdakinin kusurunu, açığını, kabahatini, arayan zihinsel bir dedektörle bakmak gibi.
Hani havaalanına girerken x ray cihazından geçersin ya en ufak bir metal parçasında dahi öter haber verir.
Yani karşınızdaki insanda sürekli onu suçlayacak, utandıracak bir şey için fırsat arayan zihinsel bir eğilimle sahip misiniz? İsterseniz bu soruyu kimsenin olmadığı sakin bir yerde kendinize sorabilirsiniz.
Ayrıca aynı şekilde sizde karşınızdaki insan tarafından ilk fırsatta suçlanma veya utandırılma endişesi yaşıyor musunuz?
Çoğu insan böyle yaşar yani sürekli teyakkuz halinde sürekli savunma halinde bekler. Bir askeri birlikte anlık gelecek saldırılara karşı hazır bekleyen bir manga asker gibi sürekli zihnimizde bir manga savunma düşüncesi bekler.
İşte insanlar enerjilerinin büyük bir bölümünü sürekli gelen bu saldırılara karşı zihinsel savunma halinde kalmaya kalan enerjilerini de başkalarına saldırmak için fırsat kollayarak harcalar ve sonunda da yaşamaya enerjileri kalmaz.
Bu gün herkesin arzusu ilişkilerde savunma ve saldırı konusunda usta bir savaşçı olmak.
İnsanlar iyi bir savaşçı olmak için bu yönde gelişmek için eğitimler alıyorlar, kitaplar okuyorlar, başkalarıyla konuşuyorlar.
Ancak en son , usta bir savaşçı olmadan önce varacakları noktada alacakları son bir ders var.
Bu ders, hem kendinle hem de insanlar arası iletişimde savaşın gereksiz olduğunu anlamaktır.
Çünkü hayat savaşmak için değil yaşamak içindir.
Hocam yine hemen hemen her gün en yakınlarımızla yaşadığımız iletişim sorunları idrakimizi açtınız çok teşekkür ederiz