İnsanın hayatı boyunca sayısız ihtiyaçları vardır. Her yaş ve her dönem bu ihtiyaçlar değişse de görünürde insan ihtiyaçları somut ve soyut ihtiyaçlar olmak üzere iki şekildedir.
Kişi somut yani maddi ihtiyaçlarını karşılamaya aileden başlar sonra dış çevre okul, işyeri gibi sosyal çevreden karşılamaya çalışır.
Bütün bu ihtiyaç karşılama sürecince iletişim olmazsa olmaz öneme sahiptir
Çünkü, insanın ihtiyaçlarını karşılayabilme kapasitesi iletişim başarısı kadar olur.İnsanın bir de soyut ihtiyacı yani manevi ihtiyaçları vardır. Bunlar, duygusal ihtiyaçlar , sevme ve sevilme ihtiyacı, takdir görme ve aidiyet ihtiyacı gibi ihtiyaçlar…
Ancak en temelde insan kendini eksik hisseder, eksik bir parçası vardır .
İçinde bir şeyler tamamlanmamış ve eksik kalmıştır.
- Bu eksikliği pek çok erkek bir kadınla, pek çok kadın bir erkekle tamamlayabileceğini düşünür.
Bu kadın ve erkeğin birbirlerinin çekim alanlarına girmelerinin ana sebebidir.
İnsanlar bu ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya geldiklerinde, daha önceki yaşantılarının etkisiyle soyut ihtiyaçlarını karşılamak için bir araya gelinen ilişki somut ihtiyaçların karşılanması ilişkisine döner.
Ancak insanların yaşadıkları çevre, kültür etkisiyle bu ilişki somut ihtiyaçların karşılanması ilişkisine döner.İnsan, çoğu zaman somut ve soyutu birbiriyle karıştırır. Çünkü ikisi iç içedir ve birbirlerini tamamlarlar.
Bardak ve su nasıl iç içeyse, beden ve ruh nasıl iç içeyse, gece ve gündüz nasıl iç içeyse.
Bu yüzde erkek veya kadın bir araya geldiklerinde kısa bir süre sonra aile geçmişleri , kültürleri, bilinçaltı alışkanlıkları devreye girer.
- Tamamlanma isteğiyle oluşan ilişki anlamını yitirmeye başlar.
Buradaki soru: kadın erkek ilişkisinde içsel bütünlük içinde olmayı ne engelliyor ?
Galiba, altta yatan bütünleşme isteği, fiziki ihtiyaçlarla, eşyalarla , geçmişin gelen korkuları geleceğin kaygılarıyla örtülüyor.
Daha sonra bu ihtiyaçlar belli ölçüde karşılandığında, eşyaların hayatındaki önemi azaldığında , gelecek kaygısı gittiğinde insanın bir kadın veya bir erkekle sevgi ilişkisi içerisinde bütünleşme ihtiyacı kendisini yeniden gösteriyor.
Ancak bunun farkında olmadığı için bu boşluğu başka kaygılarla, yeni eşyalarla, dışarıdan problemleri öne sürerek doldurmaya çalışıyor.
Daha fazla alışveriş yapmak, daha fazla alkol almak, daha fazla yemek yemek, daha fazla aktivite yapmak gibi eylemler, insanın farkında olmadan bastırmaya çalıştığı tamamlanma ihtiyacı için var.
Siz kendinizi nasıl veya neyle tamamlamaya çalışıyorsunuz ?
Sendeki Eksik Parça
20
Tem