Dingin Akademi derslerine katılan arkadaşlar ve hayatını öz farkındalıkla yüksek bilinçte yaşamak isteyenler için aşağıdaki yazı kaleme alınmıştır.
Sen akademide farklı zamanlarda farklı derslerde bulunmaya devam ederken duygu, düşünce ve davranışlarında farklılıklar olmaya başlamış olmalı.
Derslerin hepsinde nihai amaç “KENDİNİ DIŞARIDAN GÖREBİLMEK”. Bu tıpkı bir insanın kendisinin kayda alındığı kendi videosunu seyretmesi gibi. Bu durumda kişi kendine dışarıdan bir yabancıya bakar gibi bakabilmekte ve hatalarını görebilmektedir.
İnsanın kendini dışarıdan görebilmesi ancak özdeşleştiği yani kendisi zannettiği egosal kimliklerinden ayrılmasıyla olmaktadır. Bilinçli farkındalık çalışmaları kişinin bu özdeşleşmeleri fark etmesi ve isterse ayrışması için var.
Sen şu anda hayatında sürekli acı, mutsuzluk, öfke, sabırsızlık, takıntı gibi olumsuz duygu ve düşüncelerin kıskacında yaşıyorsan egonun yaptığı ve benlik verdiğin kimliklerle özdeşleşmeden kaynaklı beklenti içerisindesin demektir.
Bilinçli farkındalıkta kalarak kendi öz varlığında yaşayabilmen için kimliklerle özdeşleşmelerden oluşan perdeyi açman ve kendi özünle baş başa kalman gerekiyor.
Bu perdeyi ancak evinde meditasyon pratikleri yaparak ve öz farkındalık derslerine devam ederek yapabilirsin.
Dış dünya seni sürekli çekiştirirken günlük hayatında düşüncelerin, duyguların, alışkanlıkların, geçmişin seni peşlerinden sürüklüyorlar. Bir düşünceden diğerine, bir geçmişten diğer geçmişe giderek ortada bir şey yok iken acıya, öfkeye sebep oluyor ve kendini kendinde kaybetmeye başlıyor insan.
Kendi öz farkındalığına gelmek, kendini anlamak ve zihnin rüyasından, zanların uykusundan uyanmak isteyen insanlarla akademide derslerde bir araya gelmek bütün bu dış ve iç dünyanın çekiştirmelerinden kaynaklı sürüklenmenin önünde bir tür güvenli liman.
Daha önce derslere katıldığı sürece hayatında toparlanmalar olmuş her arkadaşım şu an günlük hayatında huzursuzluk, gerginlik yaşamasının sebebi bilme ile olma arasındaki farkı unutmuş ve egosunun sen zaten bunları biliyorsun telkinine inanmış olmasındandır.
Ayrıca farkındalık derslerinden öğrendikleri ile yeni egosal spritüal (ruhsal) bir kimlik, bir tür “ben farkındayım” kimliği içerisinde ben biliyorum egosuyla savaş kaç acil modunda hayatta kalmaya çalışıyordur.
İnsan egosun ürettiği “ben zaten biliyorum” illüzyonu farkında olmanın önünde camdan görünmeyen kalın bir duvar olarak durur.
Bu günün insanı camdan dışarı çıkmak için sürekli cama çarpan, camın arkasını görmesine rağmen camı fark edemediği için sürekli kafasını cama vurarak enerji harcayan sinek misali sürekli kendini tüketiyor.
Bizlerde egoyu fark edemediğimiz için onun sürekli hizmet eden koşullu zihin bizde kişilik haline gelmiş ve toplum tarafından onaylandığı ve herkes aynı durumda olduğu için normal olarak görülmekte.
İşte bu bizim kendi hakikatimizi anlamamız, kendi özümüzde olmamızın önünde camdan bir duvar.
Arkasını gördüğümüz oraya geçtiğimizi hatta orada olduğumuzu zannettiğimiz camın üstünde duruyoruz.
Bilmekten olmaya geçemediğimiz için camın diğer tarafına geçemiyoruz.
Öz farkındalık dersleri camın diğer tarafına geçebileceğin bir pencere açıyor.
Hayatını nevrozlar olmadan, acılar olmadan da yaşamanın mümkün olduğunu anlamanı sağlıyor. Kaygılarının, korkularının esiri olmak zorunda olmadığını anlıyorsun.
Evet ..!
Pencere senin için açık ve sen istersen açık pencereye giden yolu her zaman kullanabilirsin.
Bu yazı, uyanmış ve uyanık kalmaya çalışan birinin başkalarını uyandırma sorumluluğuyla yazıldı. Zira uyanık kalabilmek için başkalarında uyanması gerekir.
Ne uyanmaktan ne de uyandırmaktan geri kalmak yaşamamak demektir ki yaşamayan bir canlıya “ölü” deriz.
Unutma yaşamak için yaşatman gerek.
Kaygıların, korkuların olmadığını bilmek nasıl bir
Özgürlüktür.
“Senin için açık bir camın var olduğunu bilmek hakeza
Dahada bir özgürlük”
Yıllarca kendimizi zihnin duvarlarına hapsetmişiz.
Zihnin duvarlarından daha büyük olmalıyız ki !
Farkındalık olsun.
Zihnin üstüne nasıl çıkılır?
Bunu bize derslerde anlatıyor.
Bizi uyandırma gayretindesiniz .
Çok teşekkür ederim.
@Erol Ersel hocam
.